Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

36. Kalp Haftası’nda çocuk kalp doktorlarına dikkat çekildi

Dünyada beslenme ve stres kaynaklı kalp hastalıklarının yaygınlaşması sonucu 36. Kalp Haftasında çocuklara düşen kalp kardiyoloğu sayısına dikkat çekildi. İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu: “Kalp hastalıklarına karşı insanlara kendisini korumasını öğretmemiz gerekir’ derken Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Güven “Çocuk kalp doktoru bugün Türkiye’de 500 adet. 9 milyon çocuktan paylaştırdığınız takdirde 18 bin kişiye 1 çocuk kardiyoloğu düşüyor” dedi.

Dünyada beslenme ve stres

Halkın kalp sağlığıyla ilgili bilinç ve farkındalığının arttırılması amacıyla ‘İyi Kalpler İçin Hep Birlikte’ sloganıyla düzenlenen 36. Kalp Haftası’nın resmi açılış töreni gerçekleştirildi. Türk Kalp Vakfı tarafından Taksim’de bir otelde düzenlenen törene İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Hüseyin Nail Anlar, İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Kenan Güven ve vakıf üyeleri katıldı.

9 MİLYON ÇOCUKTAN 18 BİN ÇOCUĞA BİR KORDİYOLOG DÜŞÜYOR

Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Güven “Çocuk kalp doktoru bugün Türkiye’de 500 adet. 9 milyon çocuktan paylaştırdığınız takdirde 18 bin kişiye 1 çocuk kardiyoloğu düşüyor” dedi.

Kenan Güven, “Kalp rahatsızlıklarının bu kadar önemli olmasıyla birlikte Türkiye sınırları içinde yaklaşık 85 milyon kişi yaşıyor. Kabaca 5 milyon da mülteci olduğunu düşünün. Yani 90 milyon kişi yaşıyor. Bunların da yüzde 10’unun çocuk olduğunu varsayarsak, 9 milyonu çocuk. Çocuk kalp doktoru bugün Türkiye’de 500 adet. 9 milyon çocuktan paylaştırdığınız takdirde 18 bin kişiye 1 çocuk kardiyoloğu düşüyor. Son derece az. Tıp fakültelerimizin uzmanlık dallarını, mezun olan talebelerini bu yöne yönlendirmelerini talep ediyorum. Sağlık Bakanlığımızın da bu yönde çalışmasını istiyorum. Bu doktorların çoğu İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi belli merkezlere toplanmışlar. Bundan 3-4 sene evvel Trabzon’da, Giresun’da çocuk kardiyoloğu yoktu. Diyarbakır’da 3 tane var. Doğu illerinde yok. Hakkari’de kalp hastası bir çocuğun Diyarbakır’a kadar gelmesini, orada tedavi edilmesini düşünün. Dolayısıyla bizim bu konuya dikkatlice eğilmemiz lazım. Bu konuda yardım istiyorum.” dedi.

“KALP VE DAMAR HASTALIKLARININ UZUN SÜRE DAHA BİR NUMARALI ÖLÜM NEDENİ OLARAK DEVAM EDECEĞİ TAHMİN EDİLİYOR”

İstanbul Vali Yardımcısı Dr. Hüseyin Nail Anlar, “20. Yüzyılda dünyada eğitim ve gelir düzeyinde yükselme, beslenme alışkanlıklarının değişmesi, çocuk nüfusa oranla artış, toplumla ilgili sağlık sorunlarının çocukluk çağı hastalıklarından, yaşlı nüfusta görülen bulaşıcı olmayan hastalıklara doğru kaymasına yol açmıştır. Yaşam süresinin uzaması, istenen bir şey olmakla birlikte, paralelinde bulaşıcı olmayan hastalıkların görülme sıklığında artışa neden olmuştur. Dünya genelinde meydana gelen ölümlerin en önemli nedeni olan bulaşıcı olmayan hastalıklar küresel olarak hala önemli bir hastalık bölümünü oluşturmaktadır. Bulaşıcı olmayan hastalıklar içerisinde kalp ve damar hastalıkları, tüm ölüm nedenleri arasında yer almakta, özellikle kalp krizi ve inmeler ilk iki ölüm nedenini oluşturmaktadır. Kalp ve damar hastalıklarının küresel ölçekte uzun bir süre daha bir numaralı ölüm nedeni olarak devam edeceği tahmin ediliyor. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülke ekonomilerinde bulaşıcı olmayan hastalıklar büyük finansal ekonomik risk oluşturmakta, sağlık hizmetleri sunum sistemleri sürdürülebilirliğini tehdit etmektedir. Bu kapsamda Türkiye Kalp ve Damar Hastalıkları Eylem Planı güncellenmiş, 2025-2026 yıllarını kapsayacak şekilde kronik hastalıkların önlenmesi gibi birçok faaliyet bu kapsama alınmıştır. Bundan hareketle dünyanın ve özellikle Türkiye’nin kalp ve damar hastalıkları konusunda erken tanı konusunda hizmet vermek ve farkındalık oluşturmak çalışmalarıyla ülkemizin en saygın sivil toplum kuruluşları arasında yer alan Türk Kalp Vakfı ölümlerin az sayıya indirilmesi konusunda insanları bilinçlendirme ve uyarma görevini ulusal ve uluslararası alanda yaklaşık 49 yıldır sürdürerek, misyonunu başarıyla yerine getiriyor” diye konuştu.

“DÜNYADA SENEDE 18 BUÇUK MİLYON KİŞİ DOLAŞIM HASTALIKLARINDAN ÖLÜYOR”

Dolaşım sistemi hastalıkları konusunda toplumu bilinçlendirmenin önemini vurgulayan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, “Esasında toplumu geliştirirseniz her şey gelişir. Toplumun kültürü, bilgi seviyesi ne kadar yükselirse hastalıklar o kadar azalır. Bu hastalıklardan en önemlileri ise dolaşım ve kalp hastalıklarıdır. Bununla ilgili müthiş bir bilgi birikimi olan bu vakfın yaklaşık yarım yüzyıldır yaptığı hizmetler herkesin malumu ama toplumumuzu geliştirmemiz lazım. Toplumumuzun sağlıkla ilgili, özellikle hastalanmadan koruma ve kendi bedenine bakma bilincini oluşturmamız lazım. Çünkü bazı şeyler var, günlük reklamı yapılır. Bir de başka işler vardır, kronik sürer sorunlar. Dolaşım hastalıkları, kronik hastalıklar anlamında insan bedenine bağlı hastalıklardır. Senede 18 buçuk milyon ölüm sebebi olan dolaşım hastalıklarına bizim ne kadar değer vermemiz gerektiği bu sayıyla bile yeterli. Dünyada senede 18 buçuk milyon kişi dolaşım hastalıklarından ölüyor. Biz 2 buçuk senede yani senede yaklaşık 2 milyon kişinin öldüğü covidi yaklaşık 5 senedir konuşuyoruz ama kalp hastalıkları ya da dolaşım hastalıkları ile ilgili yeteri kadar toplumu bilinçlendirdik mi? Eskiye göre şu an çok iyiyiz ama daha çok yol kat etmemiz gerekiyor. Kalp sadece manevi olarak değil esasında bakmamız gereken en önemli organlardan birisi. Biz buna, kalbimize nasıl iyi bakarız konusunu topluma öğretmemiz lazım. Bugün Türkiye Kardiyoloji ve Kalp Cerrahisi konusunda dünyanın en iyi merkezlerine sahip. Biz tedaviden çok, iş bozulduktan çok öncesinde topluma bu bilinci aşılamamız, kalp ve dolaşım hastalıklarına karşı insanlara kendisini korumasını öğretmemiz gerekir” ifadelerini kullandı.