TEKNOFEST Akdeniz’de 11 ilde, 25 farklı alanda yarışmaların başladığını belirten Selçuk Bayraktar, “Bu yıl toplamda 49 farklı kategoride yarışmamız var. 10 yeni kategori de ilave edilmiş durumda. Bunların arasında kuantum teknolojileri, finansal teknolojiler, nükleer enerji teknolojileri, Türkçe tabanlı yapay zeka dil modeli yarışması, kablosuz haberleşme yarışmaları gibi çok geniş yelpazede yeni yarışmalarımız, mevcut yarışmalarımıza ilave oldu. Bu yıl TEKNOFEST yine kendi rekorunu kırdı. 1,5 milyonun üzerinde genç kardeşimiz, bu yarışmalara başvurdu. 700 bin farklı takım kurmuşlardı. Tabii bu dünya ve Türkiye açısından baktığımızda, açık ara bir teknoloji platformu için açık ara büyük bir rekor” dedi.
25 ALANDA 6 BİN 500 FİNALİST
Başvuran 1,5 milyon gencin finale kalan 6 bin 500’ünün, 25 farklı alanda TEKNOFEST Akdeniz’de yarışmaya devam ettiğini aktaran Bayraktar, “Sonrasında TEKNOFEST 2-6 Ekim tarihlerinde Adana’da milletimizle buluşacak. Orada da yarışmalardan şampiyon olmuş kardeşlerimiz TEKNOFEST Şampiyonlar Ligi’nde yarışacak. Tüm Akdeniz’i, tüm Türkiye’yi ve tüm dost ve kardeş coğrafyaları TEKNOFEST’in kalbi olan yarışmalara, Antalya’ya davet ediyorum. Sonrasında da TEKNOFEST Adana’da hem Şampiyonlar Ligi’ni hem de o büyük TEKNOFEST’in coşkulu gösterilerini hep birlikte yaşayacağız inşallah” diye konuştu.
‘ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK YIKILMIŞ OLDU’
Gelecek yıllarda TEKNOFEST’i Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde düzenlemeyi hedeflediklerini belirten Selçuk Bayraktar, “TEKNOFEST’in hedefi, ülkemizi tam bağımsız ve müreffeh kılacak girişimleri ortaya çıkartmasıydı. Öncelikle teknolojiyi, bilim geliştirme tutkusunu toplumumuza aşılamaktı. Bunun yanında büyük bir öz güven kazanmasını sağlamaktı. Çünkü bu alanlarda özellikle öğrenilmiş bir çaresizlik olduğunu söyleyebilirim. En azından benim gençliğimde bu biraz böyleydi. O, şu anda dünyaya damgasını vuracak eserlerimizle birlikte, özellikle savunma sanayinde yapılan atılımlarla bir anlamda yıkılmış oldu. Ve tabii sadece savunma sanayinde değil, çok daha geniş bir spektrumda bu Milli Teknoloji Hamlesi’nin ideali olan tam bağımsız müreffeh Türkiye hedefiyle yarışmalarımızı çok daha geniş bir yelpazede düzenlemeye başladık” dedi.
TEKNOFEST KUŞAĞI GİRİŞİMLERİNİ KURMAYA BAŞLADI
İlkokul, ortaokul, lise, üniversite ve hatta çok ileri düzeyde bilimsel derinlik içeren yarışmalar olduğunu anlatan Bayraktar, şöyle konuştu:
“Çok geniş bir kapsamda gençlere hitap eden yarışmalar. Bunun yanında o yarışmalarda kurdukları takımların girişimler oluşturup, dünya markası olacağı girişimlerin bir anlamda tohumlarını atmaya başladık. TEKNOFEST’ten yetişen bir kuşak, TEKNOFEST kuşağı girişimlerini kurmaya başladılar. Yüzlerce genç girişim doğduğunu gördük. Bugün Baykar nasıl ki insansız hava araçları alanında dünyanın en büyük girişimi ise dünyada da hayatımıza giren en büyük dönüşümünüz yüksek teknoloji üzerinden geliyorsa ve o yüksek teknolojiyi geliştiren şirketlere de baktığınızda hepsinin kökünde ufak girişimler olduğunu görüyorsak, aynen bu dönüşümün tüm ülkemizde başladığını görüyoruz. Bugün onlarca ülkeye ihracat yapan, TEKNOFEST’te yarışmalara katılıp, takım kurup sonrasında girişimlerini kurup, yapan kardeşlerimizin, şirketlerimizin olduğunu görmeye başladık.”
‘BU YIL İLK UYDUSUNU FIRLATACAK’
Baykar’ın projeleriyle ilgili soruları da yanıtlayan Selçuk Bayraktar, 20 senelik hedefi olan Kızıl Elma üzerinde çalışıldığını, bunun yanında Bayraktar TB3 yeni platformu olduğunu kaydetti. Kızıl Elma için Cumhuriyetin 100’üncü yılında verilen ilk uçuşu 1 yıl önce gerçekleştirdiklerini kaydeden Bayraktar, “Uzay alanında da çalışmalarımız var, başladık. Fergani adlı girişimimizi kurduk. Bir anlamda Baykar’ın 10 sene önceki hali gibi düşünün. 70-80 kişilik bir mühendis ekiple şu anda çalışıyor ve uzay alanda alçak yörünge uydu konselasyonu, takım uydular üretiyor. Bu yıl ilk uydusunu fırlatacak ve bunun yanında yörünge transfer araçları ve fırlatma sistemleri üzerine çalışmaları bir yandan yürütüyor” diye konuştu.
DÜNYAYA DAMGASINI VURCAK GİRİŞİMLERİN AYAK SESLERİ
Savunma sanayinin bütün dünyada teknolojinin lokomotifi olduğunu, sivil alanlara girdikten sonra çok daha büyük faydalar sağladığından bahseden Bayraktar, “Savunma sanayi; bilgisayardan tutun da tüm kullandığınız telekomünikasyon teknolojilerinin hepsinin aslında ana unsuru bugün. Sonrasında sivilleşmesiyle teknolojinin çok daha büyük bir katma değer ve insanlığa fayda ürettiğini görüyoruz. Biz de yarışmalarımızda ilk yıldan itibaren çok daha geniş spektrumda biyoteknoloji inovasyon yarışmasından sağlıkta yapay zeka yarışmasına, akıllı ulaşımdan yapay zeka dil modelleri üzerine çok geniş bir yelpazede teknolojinin tüm sivil alanlarında oluşturduk ki tam manasıyla bu Milli Teknoloji Hamlesi idealinin gerçekleştirmek istediği dönüşüm başarıya ulaşmış olsun. İnşallah ülkemizi, teknolojinin tüm diğer alanlarında burada yetişen genç kardeşlerimizin-adeta bir kuşak yetişti-tüm alanlarda dünyaya damgasını vuracak, liderlik yapacak girişimlerin çıkacağını, onun ayak seslerinin geldiğini şimdiden görmeye başladık” dedi.
TÜRK SAVUNMA SANAYİNE BÜYÜK İLGİ VAR
Tüm dünyadan Türkiye’nin savunma eserlerine büyük rağbet olduğundan bahseden Bayraktar, şunları söyledi:
“Akıllı mühimmat sistemleri, insansız hava araçları, insansız sistemlerden başlamak üzere çok geniş bir yelpazede tüm ürünlerinin artık dünyada hem tanınırlığı hem de bir anlamda marka değeri var. Bundan 20 sene öncesine döndüğünüzde Türkiye yüzde 85 oranında dışarıya bağımlı bir ülkeydi. Şu an ise çok yüksek bir yerlilik oranıyla, SİHA’larımızda bu yüzde 90’ların üzerinde, diğer alanlarda da yüzde 60-70’lerin üzerinde. Neredeyse bize ambargo uygulanan her ürünün öncelikle muadili, sonrasında daha iyisini yapan bir savunma ekosistemi var. Türkiye’nin ve dünyanın her yerinden özellikle tabii dünyadaki jeostratejik gerilimler düşünüldüğünde, Türk savunma sanayine büyük ilgi var. TEKNOFEST’in maksadı, orada oluşan enerjiyi teknolojinin tüm diğer sivil alanlarına yayarak çok daha büyük bir insanlık faydasına katma değer üretmek.”