Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

İnmede ilk 4.5 saat çok kritik!

Ünlü sanatçı Kadir İnanır’a geçirdiği inme sonucu devlet hastanesinde yapılan ilk müdahale, hayat kurtaran müthiş bir operasyon. Nörolojik bir acil durum olan inmeye müdahalede ise ilk 4.5 saat çok kritik

Ünlü sanatçı Kadir İnanır’a

Beykoz’da yaşadığı evde rahatsızlanarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Türk sinemasının ünlü aktörü Kadir İnanır, beyne pıhtı atması sonucu inme geçirdi. Beyindeki pıhtı anında temizlendi. Yoğun bakımda tedavisi süren 74 yaşındaki sanatçının doktorları, kontrollü bir şekilde uyandırılmaya çalışıldığını, durumunun iyiye gittiğini söyledi.

ACİL NÖROLOJİK BİR DURUMDUR
Usta oyuncu Kadir İnanır’ın geçirdiği rahatsızlıkla gündeme gelen beyne pıhtı atması ve inme anında nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Bilgin Topçuoğlu şöyle anlattı: “Damarlarda pıhtı atması en sık 50-70 yaş aralığında görülmekle birlikte, her yaşta görülebilir. Beyne pıhtı atması durumunda çeşitli bulgular görülür. Beyne pıhtı atması nörolojik acil bir durumdur. Müdahalede ilk 4.5 saat çok kritik.”


PEK ÇOK NEDENİ VAR
Prof. Dr. Topçuoğlu, damarlarda pıhtı oluşması ve inme riskiyle ilgili şunları söyledi: “Bunlardan ilki kalpten atılan pıhtılar diğeri ise damarlardan atılan pıhtılardır. Pıhtı oluşmasının pek çok nedeni var. Ateroskleroz (damar sertliği) damar duvarının kalınlaşması ve elastikiyetinin azalması ile deveran eden kanın damar cidarında toplanmasına neden olabilir. Oluşan darlıklar üzerinde plaklar meydana gelir. Bu plaklar da beyine pıhtı atılması ile sonuçlanabilir. Damar sertliği için risk altında olan tüm bireyler, beyin damarlarına pıhtı atılması için de risk altındadır. Kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, diyabet hastalığı, sigara kullanımı ve elbette genetik yatkınlık varlığında ateroskleroz ve akabinde beyine pıhtı atılması görülebilir. Ancak damar sertliği olmadan da bazı kan hastalıklarında, kanın pıhtılaşma bozukluklarında, kanın pıhtılaşma eğiliminin arttığı gebelik ya da bazı kanser tiplerinde de damarlarda pıhtı oluşumu gözlenebilir.” Prof. Dr. Topçuoğlu, beyne pıhtı atması durumunda çeşitli bulguların görülebileceğini belirterek, bu belirtiler arasında en sık rastlanılanları şöyle sıraladı:
Vücudun tek tarafında yüz, kol, bacakta olan hissizlik veya kuvvet kaybı
Bilinç bulanıklığı, konuşma ve anlamada güçlük
Yürüme güçlüğü, baş dönmesi, denge ve koordinasyon kaybı
Tek veya iki taraflı görme kaybı
Şiddetli baş ağrısı

İNME İLE SONUÇLANABİLİR
BEYNE pıhtı atmasının iki şekilde sonuçlanabileceğini belirten Prof. Dr. Topçuoğlu, şunlara dikkat çekti: “Bunlardan birincisi Geçici İskemik Atak (GİA) olarak adlandırdığımız kan akımının bir süreliğine kesilip sonra tekrar düzelmesi durumudur. Kişi dakikalar hatta saatler içinde düzelebilir. Burada kalıcı bir hasar beklenmez. GİA her zaman inme habercisidir, dikkate alınmalı ve tedaviye başlanmalıdır. İkinci klinik tablo ise inmedir. Damarın kalıcı olarak tıkanması nedeniyle beyinde kan akımının kesilmesi ve beyinde kanlanamayan alanda hücre kaybı ve kalıcı hasara neden olur.”

KRİTİK SAATLER NEDİR?
PROF. Dr. Topçuoğlu, acil durum gerektiren inmenin tedavisiyle ilgili şu kritik detayları paylaştı: “İlk 4.5 saat çok kritiktir. Hasta semptomları başladıktan sonraki ilk 4.5 saatte en yakın sağlık kuruluşuna transfer edildiği taktirde, tedaviye mani bir durumu yoksa pıhtı eritici bir ilaçla pıhtı eritilerek kalıcı hasarsız ya da minimal hasarla tedavi edilme şansı vardır. Hastanın semptomlarının başlangıç saati bilinmiyorsa örneğin hasta uykuda inme geçirmiş ve sabah bu şekilde uyanmışsa ya da yalnız yaşıyor ve bir şekilde hastaya ulaşıldığında tedavi penceresi aşılmışsa ilaç uygulanamaz. Bu şartlarda oluşmuş hasarı düzeltebilecek bir tedavi yoktur.”

TANSİYON, KOLESTEROL KONTROL ALTINDA OLMALI
PIHTI atması ve inmelerin önlenmesi için yapılması gerekenleri de Prof. Dr. Topçuoğlu, şöyle sıraladı: “Burada esas olan primer (birincil) koruma olmalıdır, yani hasta hiç inme geçirmeden önce koruyucu tedavi altına alınmalıdır. Tüm bireylerde tansiyon, kolesterol, kan şekeri kontrol altında olmalı, birey sağlık durumuna uygun beslenmelidir. Beyne pıhtı atmasının ana kaynakları olan kalp ve beyin damarları kontrolleri düzenli yapılmalıdır. Aynı şekilde boyun damarlarındaki darlık ve tıkanmalar titizlikle ele alınmaldır.”

SİGARADAN UZAK DURULMALI
BOYUN damarları içinde en sık şah damarlarında pıhtı atma ile karşılaşıldığını söyleyen Prof. Dr. Topçuoğlu, “Darlıklar yüzde 70’in altında ise ilaçla medikal tedavi yapılır, beslenme tarzı değişiklikleri önerilir. Yüzde 70’in üstündeki darlıklarda ise damara girişim (anjioplasti, stent vb.) uygulanmalıdır. Her koşulda sigaradan uzak durulmalı ve Akdeniz tipi beslenme benimsenmelidir” dedi.