Günlük yaşamda ve iş hayatında performansı azaltan, sosyal ilişkileri bile zedeleyen boyun fıtığı ile ilgili Fizik, Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Kozakçıoğlu bilgiler verdi.
Boyun omurlarındaki diskin dış tabakasının aşınarak veya yırtılarak içindeki jelatinöz sıvının, omur ve sinir aralıklarına sızması ‘boyun fıtığı’ olarak tanımlanıyor. Fizik, Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Meral Kozakçıoğlu, son yıllarda hem boyun ağrılarında hem de boyun fıtıklarında artış olduğunu gözlemlediklerine dikkat çekerek, şöyle dedi:
“Bunun sebebi kişilerin uzun saatler çoğu zaman uygun olmayan koşullarda çalışmaları, yoğun stresli yaşam ve spor faaliyetlerinin artmasına karşın çoğu zaman kişilerin vücut yapılarına uygun sporları yapmamalarıdır. Kas spazmlarının oluşması, herhangi bir bulgu vermeyerek boyun fıtıklarının aktifleşmesine yol açıyor.”
YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR
Boyun ağrılarının ve boyun fıtığının kişinin yaşam kalitesini ciddi oranda düşürdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Kozakçıoğlu, “Boyun ağrısının yanı sıra, boyun hareketlerinin kısıtlanması ve oluşan kas spazmları hem günlük yaşamda hem de iş hayatında performansının çok azalmasına ve aynı zamanda kişiyi stres altında bırakarak iş ve sosyal çevresiyle ilişkilerinin bozulmasına yol açar” diye konuştu.
FİZİK TEDAVİ ARTI MEDİKAL PİLATES
Ağrının yanı sıra, eklem hareket kaybı ve ileri kas spazmları varsa fizik tedavi yöntemlerinin uygulanabileceğini belirten Prof. Dr. Kozakçıoğlu, “Fizik tedavide yüksek ve alçak frekanslı akımlar, ultrason, kas güçlendirici cihazlar, lazer, vakum terapi, magnetoterapi, masaj ve egzersiz metotlarından faydalanılır. Bunların dışında mezoterapi, tetik nokta enjeksiyonu, nöral terapi, PRP uygulamaları hastanın durumuna göre uygulanır. Fizik tedavi sonrasında, ileri dönemlerde de hastanın problem yaşamaması açısından düzenli medikal pilates uygulamaları önerilir. Çünkü boyun ve sırt kaslarının güçlü olması boyun fıtığı açısından çok önemlidir. Yanlış sporlar boyun fıtığını tekrar aktive edebilir” diye konuştu.
NASIL TESPİT EDİLİR?
Boyun fıtığı tanısında X-ray, MR, MRI, BT, EMG gibi tetkiklerin yanı sıra biyokimyasal laboratuvar testlerinden de yararlandıklarını söyleyen Prof. Dr. Kozakçıoğlu, boyun fıtığının tedavisindeki cerrahi olmayan seçeneklerle ilgili şunları söyledi: “Boyun fıtığı vakalarının yüzde 1 ila 5 gibi çok az bir kısmına operasyon önerilir. Diğerlerinin tedavisi zaten cerrahi olmayan yöntemlerle yapılır. İlaç tedavisi ilk uygulanan yöntemlerden biridir. Eğer kas güçsüzlüğü, refleks azalması gibi nörolojik kayıplar yoksa, eklem hareketleri normalse, sadece hastanın ağrısı varsa ona göre ilaçlar önerilir.”
TRAVMALAR VE KAZALAR DA NEDEN OLABİLİR
Boyun fıtığının çok çeşitli nedenlerle oluşabildiğini aktaran Prof. Kozakçıoğlu, bu nedenleri şöyle sıraladı: “İleri yaşa bağlı disklerde sıvı kaybı, travmalar, kazalar, yanlış kullanmaya bağlı omurganın yıpranması, genetik faktörler, uzun süre bilgisayar başına oturma, stres ve hareketsiz yaşam gibi faktörler boyun fıtığına neden olur.”
BU BELİRTİLER BOYUN FITIĞI HABERCİSİ
Prof. Dr. Kozakçıoğlu, “Boyun fıtığı sıklıkla 5-6. ve 6-7. omur arasında görülür. Bu omurların daha hareketli olması, stres ve travma ile daha fazla karşı karşıya kalmalarından kaynaklanır” dedi. Boyun fıtığında erken teşhisin ve doğru tedavinin önemine vurgu yapan Prof. Dr. Kozakçıoğlu, şu belirtilere dikkat çekti:
– Boyun, sırt ve kollarda ağrı
– Kollarda uyuşma, karıncalanma
– El ve kollarda güç kaybı
– Baş dönmesi, kulak çınlaması
– Denge koordinasyon bozuklukları