Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)‘in son verileri, Türkiye’nin demografik yapısında önemli bir dönüşümün yaşandığını gösteriyor. Ülkemizde yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 yaş ve üzeri bireylerin sayısı, son beş yılda dikkat çekici bir artış gösterdi. 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 olan yaşlı nüfus, 2024 yılında %20,7’lik bir artışla 9 milyon 112 bin 298’e yükseldi. Bu artışla birlikte yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %9,1’den %10,6’ya çıktı.
Yaşlı nüfus oranının en yüksek olduğu il, 2024 yılında yüzde 20,8 ile Sinop oldu. Bu ili yüzde 20,2 ile Kastamonu, yüzde 19,1 ile Giresun izledi.
Yaşlı Nüfusta Kadınların Oranı Daha Yüksek
2024 yılı itibarıyla yaşlı nüfusun %44,6’sını erkekler, %55,4’ünü ise kadınlar oluşturuyor. Kadınların yaşam beklentisinin erkeklere göre daha uzun olması, bu demografik farklılığın temel nedenleri arasında yer alıyor.
Demografik Projeksiyonlar: Türkiye Hızla Yaşlanıyor
TÜİK’in demografik projeksiyonlarına göre, Türkiye’deki yaşlı nüfus oranının önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor. Mevcut demografik eğilimlerin devam edeceği varsayılan senaryoya göre:
- 2030 yılında yaşlı nüfus oranı %13,5’e,
- 2040 yılında %17,9’a,
- 2060 yılında %27’ye,
- 2080 yılında ise %33,4’e ulaşacak.
Doğurganlık oranındaki düşüşün hızlanacağı varsayılan senaryolarda ise bu oranların daha yüksek seviyelere çıkabileceği öngörülüyor. Örneğin, 2100 yılında yaşlı nüfus oranının %42,8’e kadar yükselebileceği tahmin ediliyor.
Yaş Gruplarına Göre Dağılım
2024 yılı verilerine göre yaşlı nüfusun:
- %63,4’ü 65-74 yaş grubunda,
- %28,8’i 75-84 yaş grubunda,
- %7,8’i ise 85 yaş ve üzeri grupta yer alıyor.
Ayrıca, Türkiye’de 100 yaş ve üzerindeki kişi sayısı 7 bin 632 olarak kaydedildi.
Türkiye’nin Yaşlanma Süreci ve Demografik Dönüşüm
Türkiye’nin demografik yapısında gözlemlenen bu değişim, “demografik dönüşüm” sürecinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Doğurganlık ve ölümlülük oranlarındaki azalma ile sağlık hizmetlerindeki gelişmeler sayesinde yaşam beklentisi artarken, çocuk ve genç nüfusun oranı azalıyor. Türkiye, demografik olarak genç bir ülke olma özelliğini korusa da yaşlı nüfusun hem oransal hem de sayısal olarak hızla arttığı görülüyor.
Yaşlı Bağımlılık Oranı ve Ortanca Yaş Yükseliyor
Çalışma çağındaki her 100 kişiye düşen yaşlı sayısını ifade eden “yaşlı bağımlılık oranı” da artış gösterdi. Bu oran 2019 yılında %13,4 iken, 2024 yılında %15,5’e yükseldi. Ortanca yaş (nüfusun tam ortasında yer alan bireyin yaşı) ise 2019 yılında 32,4 iken 2024’te 34,4’e yükseldi.
Her Dört Haneden Birinde Yaşlı Bir Birey Yaşıyor
TÜİK verilerine göre, Türkiye’deki hanelerin yaklaşık dörtte birinde (yüzde 25,3) 65 yaş ve üzeri en az bir yaşlı birey bulunuyor. Bu durum, yaşlı bakım hizmetlerine olan ihtiyacın arttığını ve ailelerin bu konuda daha fazla desteklenmesi gerektiğini gösteriyor.
Yalnız Yaşayan Yaşlıların Çoğunluğu Kadın
Yalnız yaşayan yaşlı bireylerin sayısı da dikkat çekiyor. Tek başına yaşayan yaşlıların büyük çoğunluğunu (%74) kadınlar oluşturuyor. Bu durum, özellikle eşini kaybetmiş yaşlı kadınların sosyal ve ekonomik açıdan desteklenmesinin önemini vurguluyor.
Yaşlılarda Eğitim Durumu ve Cinsiyet Eşitsizliği
Yaşlı nüfusun eğitim durumuna bakıldığında, okuma yazma bilenlerin oranının artmasına rağmen, cinsiyet eşitsizliğinin hala belirgin olduğu görülüyor. Okuma yazma bilmeyen yaşlı kadınların oranı, aynı durumdaki yaşlı erkeklerin oranının yaklaşık 6 katı.
Yoksulluk Riski ve İş Gücüne Katılım
Yaşlıların yoksulluk riski, toplum ortalamasının altında olsa da (yüzde 23,3), bu durum yaşlılara yönelik sosyal desteklerin önemini koruduğunu gösteriyor. Yaşlıların iş gücüne katılım oranı ise düşük seviyede seyrediyor (yüzde 12,2). Çalışan yaşlıların büyük çoğunluğu tarım sektöründe yer alıyor.
Türkiye’de Yaşlılar Dijitalleşiyor: İnternet Kullanımı Hızla Artıyor
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)‘in son verileri, Türkiye’deki yaşlı nüfusun demografik özelliklerinin yanı sıra, yaşam tarzları ve günlük aktivitelerine dair önemli bilgiler sunuyor. Özellikle internet kullanımındaki artış dikkat çekerken, sağlık durumları, sosyal aktiviteler ve evde bakım ihtiyaçları da mercek altına alındı.
Yaşlıların İnternet Kullanımı Artıyor
2019 yılında 65-74 yaş grubundaki bireylerin sadece %19,8’i internet kullanırken, bu oran 2024 yılında %46,9’a yükseldi. Bu artış, yaşlıların bilgiye erişimini kolaylaştırmanın yanı sıra, sosyal çevreleriyle iletişim kurmalarına da yardımcı oluyor. Ancak, internet kullanımı konusunda cinsiyetler arasında bir fark bulunuyor. 2024 yılında yaşlı erkeklerin %55,3’ü internet kullanırken, yaşlı kadınlarda bu oran %39,3’te kalıyor. Bu durum, dijital okuryazarlık ve erişim imkanları konusunda kadınlara yönelik çalışmaların önemini gösteriyor.
İşlevsel Zorluklar ve Sağlık Durumu
Yaşlıların önemli bir bölümü işlevsel zorluklar yaşıyor. Görmede zorluk çekenlerin oranı %10,1 iken, duymada zorluk çekenlerin oranı %10,6 olarak tespit edildi. Yürüme, merdiven çıkma veya inmede zorluk çekenlerin oranı ise %27,1. Bu zorluklar, yaşlıların günlük yaşam aktivitelerini sürdürmelerini zorlaştırabiliyor.
Yaşlıların ölüm nedenleri incelendiğinde, dolaşım sistemi hastalıklarının ilk sırada yer aldığı görülüyor (%40). Solunum sistemi hastalıkları (%16,4) ve tümörler (%13,9) ise diğer önemli ölüm nedenleri arasında bulunuyor. Alzheimer hastalığından ölen yaşlıların oranı ise 2019’dan 2023’e düşüş göstererek %3,2’ye geriledi.
Günlük Aktivitelerde Bağımsızlık
Yaşlıların günlük aktivitelerini yapabilme durumları incelendiğinde, çoğunluğunun temel ihtiyaçlarını karşılayabildiği görülüyor. Yaşlıların %86,5’i kendi başına banyo yapabilirken, %89,5’i kendi başına giyinebiliyor. Alışverişini kendi yapabilenlerin oranı ise %55,1.
Evde Bakım İhtiyacı ve Torun Bakımı
Evde bakım desteğine ihtiyacı olan yaşlıların oranı %16,4 olarak tespit edildi. Bu oran yaşlı kadınlarda (%19,6) yaşlı erkeklere göre (%12,3) daha yüksek. Torunu olup bakımıyla ilgilenen yaşlıların oranı ise %9,7. Torun bakımı, yaşlıların sosyal hayata katılımını artırmanın yanı sıra, aile bağlarını güçlendirmesine de katkı sağlıyor.